TALENT Insights: Ev Dekorasyonlarında Sık Yapılan Hatalar ve Çözümleri - Zeynep Buse Kaya ile Söyleşi
- Ali Kokal

- 24 Tem
- 5 dakikada okunur
İçindekiler

Yeni bir eve taşınırken ya da evimizi yenilerken, isteğimiz elbette estetik ve huzur veren bir ortam yaratmak. Tablolar hazırlarız, mobilyalar seçeriz, dekoratif objeleri büyük bir heyecanla yerleştiririz. Fakat bazen bu dokunuşlar, fark edilmeden yapılan bazı hatalar nedeniyle istenilen etkiyi vermez. Odanın bir köşesi boş kalır, diğer köşe gereksiz kalabalık olur; renkler çarpışır, aydınlatma göze yetersiz gelir. Sonuç olarak evimiz, olması gereken o tamamlanmış hissini bir türlü vermez.
Peki, bunun sebebi ne olabilir? Nerede yanlış yapıyoruz ve en önemlisi, bu hataları nasıl kolayca düzeltebiliriz? TALENT Insights: Tasarım Hikayeleri serimizin ikinci bölümünde; en sık karşılaşılan dekorasyon hatalarını ve basit ama etkili çözümlerini,
değerli konuğumuz iç mimar Zeynep Buse Kaya ile ele aldık.
Gelin adım adım, bu hataların neler olduğuna ve nasıl çözülebileceğine bakalım.
-Hoş geldiniz Zeynep Hanım, öncelikle katılımınız için teşekkür eder ve sizi tanıyarak başlamak isteriz.
Kaya: Merhaba, hoş buldum. Estetik duyarlılığı işlevsellikle buluşturan, kullanıcı deneyimini merkeze alan ve iç mekânları yalnızca tasarlamakla kalmayıp aynı zamanda hikâyeleştiren bir iç mimar olarak mesleki yolculuğuma tutkuyla devam ediyorum. Lisans eğitimimin ardından; ofis tasarımlarından konut projelerine, butik mekânlardan konsept showroomlara uzanan geniş bir yelpazede projeler geliştirdim. Portföyümde, işlevselliği, estetik anlayışı ve kullanıcı odaklı yaklaşımı aynı potada eriterek yaşam alanlarını dönüştürmeye odaklandım.
-Bugünkü konumuz ev dekorasyonunda sıkça yapılan hatalar üzerine. Sizce, ev dekorasyonunda en çok yapılan yanlışlar neler?
Kaya: Bence ev dekorasyonunda en sık yapılan hata, sadece estetik odaklı kararlar almak ve işlevselliği ikinci plana atmaktır. Örneğin; görsel olarak çok güzel duran bir koltuk, yaşam alışkanlıklarına uymuyorsa, o mekânın konforunu bozar. Bir diğer sık rastladığım durum ise, mekânı bir bütün olarak ele almadan, tek tek parçalarla ilerlenmesi. Örneğin, perde, halı ya da aydınlatma gibi tamamlayıcı unsurlar çoğu zaman son dakikaya bırakılıyor ve bu da dekorasyonda dengeyi bozuyor.
Ayrıca doğru ölçü almadan yapılan mobilya seçimleri, hem alanın verimli kullanımını engelliyor hem de mekânda basıklık ya da dağınıklık hissi yaratabiliyor. Özellikle küçük evlerde bu hata çok belirgin hale geliyor. Aydınlatma konusu da çoğu zaman göz ardı ediliyor. Tavandan gelen tek bir ışık kaynağıyla tüm alanı aydınlatmaya çalışmak, mekânın atmosferini zayıflatıyor. Bunların dışında renk kullanımında yapılan hatalar da çok yaygın. Tüm evi tek renk tonunda dekore etmek ya da her odada alakasız renkler kullanmak, hem karakteri zayıflatıyor hem de bütünlük hissini yok ediyor. Oysa ki iyi bir dekorasyon, stil kadar ritmi ve dengeyi de gözetmeli.

-Anlaşılan tasarım kadar, yaşam alanlarının fonksiyonelliği de büyük önem taşıyor. Peki, dekorasyon denilince akla ilk gelen unsurlardan biri olan renk seçiminde ev sahipleri genellikle neleri atlıyor?
Kaya: Ev sahipleri çoğu zaman ya çok cesur ya da fazlasıyla garantici davranıyor. Genellikle sevilen bir rengi tüm eve yaymak ya da sadece trend olduğu için bir tonu tercih etmek yaygın bir hata. Ancak her rengin mekâna kattığı psikolojik ve görsel bir etkisi var. Örneğin, küçük bir alanda koyu renk kullanımı mekanı boğabilirken, tüm duvarları beyaza boyamak da kimliği olmayan bir ortam yaratabiliyor. Renk seçerken, mekânın ışık alma durumu, tavan yüksekliği, kullanılan malzemeler ve kullanıcı profili mutlaka dikkate alınmalı.
-Renk kadar önemli diğer bir unsur da mobilyalar. Sizce mobilya yerleşiminde nasıl bir yaklaşım benimsenmeli?
Kaya: Mobilya yerleşiminde yapılan en yaygın hata, alanın ölçüsüne uygun olmayan büyük parçalar tercih edilmesi ve yerleşimin tamamen duvarlara yaslanarak yapılmasıdır. Bu, hem alanın akışını kesiyor hem de gereksiz bir kalabalık yaratıyor. Pratik çözüm olarak, dekorasyon başlamadan önce mutlaka ölçülendirilerek bir yerleşim planı çizilmesini öneriyorum. Mobilyaları dijital ortamda ya da bir eskiz üzerinde görmek, hem ölçek duygusunu geliştirir hem de hatalı seçimleri baştan önler.
-Sanıyorum aydınlatmayı çoğu zaman göz ardı ediyoruz. Oysa ışık, bir mekanın havasını tamamen değiştirebiliyor. Daha etkili bir ışık düzeni kurmak için nelere dikkat etmek gerekiyor?
Kaya: Aydınlatma, mekânın atmosferini doğrudan etkileyen en güçlü araçlardan biri. Ancak çoğu zaman sadece tavandan gelen genel aydınlatmayla yetiniliyor. Oysa ki katmanlı aydınlatma – yani ortam, görev ve vurgu aydınlatmasının birlikte kullanılması – hem işlevselliği artırır hem de ambiyansı güçlendirir. Örneğin, bir okuma köşesine aplik, bir yemek masasının üzerine sarkıt lamba ya da bir tabloyu vurgulayan spot ışık gibi detaylar, dekorasyonu tamamlayan ve mekâna değer katan çok önemli dokunuşlardır.

-Renk bölümünde trendlerden bahsetmiştik. Peki, trendleri birebir uygulama konusunda ne düşünüyorsunuz?
Kaya: Trendleri takip etmek ilham verici olabilir ama birebir uygulamak, zamanla o mekânın kimliğini silik hale getirebilir. Her trend, her kullanıcıya veya her eve uygun olmayabilir. Trendleri olduğu gibi almak yerine, kendi yaşam tarzımıza uyarlayarak yorumlamak çok daha sağlıklı. Bence asıl önemli olan, mekânın sahibine ait hissettirmesi. Çünkü moda geçici, ama kişisel stil ve kişisel tercihleriniz daha kalıcı olacaktır.
-Minimalizmin etkisi gün geçtikçe daha fazla hissedilirken şu soruyu sormadan edemiyoruz: Fazla eşya kullanmanın iç mekan dekorasyonu üzerindeki olumsuz etkileri neler olabilir?
Kaya: Aşırı eşya ve aksesuar kullanımı, alanın nefes almasını engeller. Zihin de, gözümüz gibi fazlalıktan yorulur. “Her şeyi sergileyeyim” fikriyle hareket edildiğinde, odak kaybolur ve karmaşık bir görüntü ortaya çıkar. Halbuki az ama anlamlı ya da daha önce de bahsettiğimiz gibi, kimliği olan ya da kullanıcının stilini yansıtan parçalarla oluşturulan dekorasyon, çok daha etkileyici olur. Tüm bunlara ek olarak, mekânda boşluk bırakmak da bir tasarım kararına dönüşebilir.
-Dekorasyon aslında bir süreç; Peki sizce, bu sürece başlamadan önce herkesin mutlaka düşünmesi gereken en temel şey nedir?
Kaya: Bence en önemli soru şu: “Bu alan benim hayatıma nasıl hizmet etmeli?”
Dekorasyon, sadece bir estetik süsleme değil, yaşam tarzını destekleyen bir sistemdir. Bu alan tek başına bir salon bile olsa, sizin oradaki yaşam süreniz, yaşama şekliniz dekorasyonunuz için size ipuçları verecektir. Kendini en rahat, en mutlu ve en huzurlu hissedeceğin mekânı kurgulamak için, önce kendi yaşam önceliklerini netleştirmek gerekir. Her şey ondan sonra zaten kendiliğinden şekilleniyor.

-Bahsettiğimiz bu dekorasyon süreci heyecan verici olduğu kadar maliyetli de olabiliyor. Peki, yapılan hatalar bütçeyi nasıl etkiliyor?
Kaya: Plansız yapılan her alışveriş, uzun vadede hatta belki de süreç içerisinde bütçeye zarar verir. Ölçüsüz alınan mobilyalar, yanlış malzeme tercihleri ya da plansızca yapılan tadilatlar hem zaman kaybettiriyor hem de ekstra maliyet yaratıyor. En sık karşılaştığım şey şu: İnsanlar önce alışveriş yapıyor, daha sonra bunları mekâna uydurmaya çalışıyor. Oysa önce plan, sonra parça. Sırayı bu şekilde oluşturmak, çoğu hatayı ve olabilecek gereksiz harcamaları baştan önler.
-Son olarak, tüm bu sık yapılan dekorasyon hatalarını düzeltmek için, herkesin rahatlıkla uygulayabileceği basit ama etkili birkaç öneriniz var mı?
Kaya: Kesinlikle! Öncelikle, evinizin kabataslak da olsa bir planını çizin ya da çektiğiniz fotoğraflar üzerinden bir yerleşim denemesi yapın. Bu, size ölçü duygusu kazandırır. İkincisi, alışveriş yapmadan önce mekânınıza en uygun olabilecek ve istediğiniz tarzda bir ilham panosu oluşturmanız; Pinterest ya da bir moodboard üzerinden tarzınızı belirlemek, neyin size ait olduğunu fark etmenizi sağlar. Ve en önemlisi: Her odada bir "nefes boşluğu" bırakın. Her köşeyi doldurmak zorunda değilsiniz.
-Verdiğiniz değerli bilgiler ve öneriler için çok teşekkür ederiz, Zeynep Hanım. Söyleşimizin, ev dekorasyonu konusunda okuyucularımız için oldukça faydalı olacağını umuyoruz.
Kaya: Bu güzel söyleşi ve değerli sorularınız için ben teşekkür ederim.
TALENT Insights: Tasarım Hikayeleri blog serimizin bu bölümünde, iç mimar Zeynep Buse Kaya ile ev dekorasyonunda sıkça yapılan hatalar ve çözümlerini ele aldık. Umarız söyleşimiz, evinizde daha konforlu ve huzurlu bir ortam yaratmanızda size yardımcı olur. Bir sonraki yazımızda buluşmak üzere, sağlıcakla kalın.

Zeynep Buse Kaya, estetik duyarlılığı işlevsellikle buluşturan, kullanıcı deneyimini merkeze alan ve iç mekanları yalnızca tasarlamakla kalmayıp, aynı zamanda hikâyeleştiren bir iç mimar olarak mesleki yolculuğuna tutkuyla devam etmektedir. Lisans eğitimini tamamladıktan sonra, ofis tasarımlarından konut projelerine, butik mekanlardan konsept showroomlara kadar geniş bir yelpazede projeler geliştirmiştir. İç mimarlığın farklı kollarında edindiği deneyimler, ona yalnızca mekânları değil, aynı zamanda yaşam biçimlerini de tasarlama sorumluluğu kazandırmıştır. Tasarım sürecini, kullanıcıların ihtiyaçları, duyguları ve alışkanlıklarıyla şekillenen çok katmanlı bir yapı olarak görmektedir.



Yorumlar